Hapishane Mektupları - Üçüncü Mektup
İbn Teymiyye'nin Mısır'dan annesine
yazdığı mektup. Bu mektupta İbn Teymiyye hem bir evlat ve hem de bir alim
olarak, üzerine düşen sorumlulukları dile getirmektedir.?
(el-Fetava : C. 28, sh:
48-50. Şeyhu'l-İslam İbn Teymiyye: İbrahim b. Ahmed el-Feyyani, sh: 37-38. İbn
Abdil-Hadi: el-Ukud ed-Darriye. sh: 257.)
|
Ahmed b. Teymiyye'den saadetli
anneciğime...
Allah, gözünü nuru ve nimetiyle aydınlatsın
ve seni bol keremine bürüsün ve seni kadınların en hayırlısı kılsın.
Allah'ın selamı rahmeti bereketi üzerinize
olsun!
Kendisinden başka ibadete layık ilah
olmayan Allah'a hamdederek mektubuma başlıyorum. O hamdleri kabul eden ve o her
şeye gücü yetendir.
O'ndan Nebilerin hatemi muttakilerin İmamı,
kulu ve Resulü Muhammed'e (Allah'ın selamı ve salatı O'nun üzerine olsun) salat
ve selam getirmesi niyazıyla.
Bu mektubum size Allah'ın bir nimeti, O'nun
büyüklüğü ve kerametli minnetinden ve büyük ayetlerindendir. Bundan ötürü
Allah'a çok şükrediyor ve O'nun fazl-ı kereminden daha ziyade
istiyoruz.
Biliyorsunuz bizim şu anda bu ülkede
bulunmamız, bazı zorunlu nedenlerden dolayıdır. Ne zaman amelde ihmalde
bulunursak, dünyaya ve ahirete dair işlerimiz fesada uğruyor.
Allah bilir ki biz, sizden isteyerek uzak
kalmayı seçmedik. Eğer şu havada uçuşan kuşlar bizi kanatlarına alıp
getirebilseydi bir an önce kavuşmak için sevinciyle kuşların kanadıyla size
uçuşurduk.
Ne yazık ki "gaib" in özrü
kendisiyle beraberdir. Eğer sizler durumların iç yüzünü bilmiş olsaydınız
-Allah'a Hamd olsun- siz de şu anda içinde bulunduğumuz durumu seçmek
isterdiniz. Biz burada sürekli kalmaya karar vermiş değiliz. Biz burada her gün
kendimiz ve sizin için "istihare" de bulunuyoruz. Bize hayır duada
bulunun. Allah'tan dileğimiz bize, size ve tüm Müslümanlara hayır olan şeyi
seçmesini ve seçtiğinde de hayır ve afiyet ihsan buyurmasıdır.
Bununla beraber, Allah, bize öyle hayır,
rahmet, hidayet ve bereket kapıları açtı ki, bu daha önce ne aklımıza ve ne de
hayalimize gelmezdi.
İşte biz böyle bir halde, her an içimizde
bir sefer (yolculuk) duygusuyla yaşıyoruz ve Allah-ü Teala'ya sürekli
"İstihare" de bulunuyoruz. Sakın sizden birisi, dünyalık herhangi bir
şeyi size yakınlığımıza tercih ettiğimizi sanmasın. Aksine öyle bazı dini
meseleler var ki (dinde sizin yakınlığınız) bundan daha hayırlı olduğu için
sizin yakınlığınız (sıla-i rahmi) tercih ediyoruz.
Fakat öyle büyük meseleler var ki, bunun
ihmalinden ötürü zarar Müslümanların hepsine vereceğinden korkuyoruz. Şahid,
görmeyenin gördüğünü görür diye bir darb-ı mesel vardır, bunu siz de
bilirsiniz.
Sizden ricamız bize çokça dua etmenizdir.
Çünkü Allah bilir, biz bilemeyiz, O takdir eder, biz edemeyiz, O gizlilik
aleminde olanları bilir.
Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem):
"İnsanoğlunun, Allah'ın
kendisine (bela, imtihan veya rızık olarak) verdiklerini hayırlı bulup
(istihare etmesi) razı olması onun mutluluğundandır. İnsanoğlunun
istihareyi terk etmesi ve Allah'ın kendisine takdir etmiş olduğuna gazap etmesin
de onun mutsuzluğundandır."
Tacir yolculuğunda mallarından bazısının
zarar ve ziyana uğramasından korktuğu için kendinden emin oluncaya kadar,
gittiği yerde ikamet edebilir. Ama bizim içinde bulunduğumuz durum, dille
anlatılamayacak kadar güzel.
"La Havle vela Kuvvete illa
billah"
Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi size
ve evde bulunan büyük, küçük, herkese, komşu ve akrabaların tek tek üzerine
olsun! Salat ve Selam Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)'in ve O'nun âli ve
ashabının üzerine olsun!
|
0 yorum: